Dün, ‘A Life on our Planet’i izledim sıcağı sıcağına. Oldum olası çok hayranım kendisine, uzun zamandır beklediğim bir belgeseldi. Bunca sene hep hayvanların hayatlarını bizlere sunan Attenborough bu defa kendi hayatından bahsediyor. Yanlış olmasın, öyle biyografi gibi de değil. Son yüzyılda o dünyaya geldiğinden bu yana olan bir ömürlük sürede Dünyamıza dair keşfettiklerinden bahsediyor daha çok. Hayatını adadığı her şeyi tek belgeselde toparlamış diyebiliriz. Nereden nereye geldik, nereye gidiyoruz, Dünya’yı nasıl kurtarırız…neredeyse bir asırdır çektiği görüntüler ve bilimsel verilerle her zamanki gibi kendi tarzında anlatıyor.
Tutkulu insanlar beni oldum olası çok etkilemiştir. Hele ki o tutkuyu bıkmadan usanmadan dünyayı daha iyi bir yer haline getirecek şeylere harcıyorsa daha da hayran oluyorum. Attenborough’nun 95 yaşında hala bütün enerjisini insan-doğa ilişkisini değiştirmeye harcıyor oluşunu büyüleyici buluyorum. Bir gün gerçekten insanoğlu Dünya’ya zarar vermek yerine, doğayla uyum içinde yaşamayı, ihtiyacı kadar tüketip, tükettiği kadar üretmeyi başarırsa bunda katkısı olacak kişilerin başında geliyor bence kendisi. Şu belgesel okul müfredatına girse çoğumuz için çok şey değişir.
İzlensin.